Kacır, İstanbul Üniversitesi'nin düzenlediği Gençlik Buluşması'na katıldı. Ord. Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans salonunda gerçekleştirilen programda Bakan Kacır'a Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı eşlik etti. AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu, İstanbul Üniversitesi Rektör vekili Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar ve çok sayıda öğrencinin yer aldığı etkinlikte Kacır konuşma yaptı.
TÜRKİYE'NİN SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRARSIZLIKLARLA HEBA ETTİĞİ YILLAR OLDU
2000'li yıllara kadar Türkiye'de yapılmaya çalışılan bilimsel çalışmaların engellendiğini, yapılamadığını ancak son 20 yılda savunma sanayisinde ve havacılık sektöründe çalışmaların hızla sürdürülebildiğini aktaran Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Bizim çocukların, bizim milletin evlatlarının, Türk milletinin öz evlatlarının başka milletlerden birilerinin hiçbir yanı yoktur. Yeter ki önlerindeki engelleri kaldıralım. Yeter ki yollarını açalım. İşte bu anlayışla savunma sanayinde ve havacılıkta bir yandan yeni başarı hikayelerini bu serüvene eklerken bir yandan da sanayinin tüm alanlarında benzer başarı hikayelerinin ortaya çıkması için çaba gösteriyoruz.
Ve en önemli görevimizin, en önemli ödevimizin sizlerin Türk gençliğinin önünü açmak olduğunu düşünüyoruz. Böyle inanıyor, böyle çalışıyoruz. İşte uzay bilimi ve teknolojileri de Türk milleti için eşsiz fırsatlar barındıran bir alan. Biz bu alanda da aslında önemli mesafeler kat ettik. Aslında 80'li yıllarda Türkiye uydu geliştirme Faaliyetlerini başlatmak istemiştik. O dönemde TÜBİTAK Uzay Araştırmaları Enstitüsü, ODTÜ yerleşkesinde kurulmuş ve istenmişti ki Türkiye kendi uydularını, kendi mühendislerinin geliştirsin üretsin. Fakat maalesef 80'ler, 90'lar Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklarla heba ettiği yıllar oldu ta ki 2 binli yıllara gelene kadar. 2 binli yıllarda aynı sağlam irade, 'Kendi uydularımızı, kendimiz geliştireceğiz' dedi. Türkiye önce Bilsat görüntüleme uydusunu ortak üretim faaliyetine girdi. Sonra RASAT görüntüleme uydusunu yerli olarak üretti.
Sonra Göktürk görüntüleri uydusun yerli olarak ürettik ve nihayetinde yaklaşık 600 kilometreden, metre altı çözünürlükle görüntü almamızı sağlayan elektro optik kamerası dahil İMECE uydusunu 2023'te, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında uzaya göndermeyi başardık. İMECE uydusunun tüm alt sistemlerini yerli ve milli imkanlarla geliştirdik. Ama durmadık, daha ileri hedefleri hayata geçirmek için gayretlerimizi sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
1 TRİLYON DOLARA ERİŞMESİ BEKLENEN UZAY EKONOMİSİNDEN TÜRKİYE OLARAK PAY ALACAĞIZ
TÜRKSAT 6A haberleşme uydusunun 8 Temmuz 2024 tarihinde uzaya gönderileceğinin altını çizen Bakan Kacır, “İlk milli haberleşme uydumuzu uzaya gönderecek ve böylelikle haberleşme uydularını kendi imkanlarıyla geliştirebilen, üretebilen 11 ülkeden biri olacak. Şüphesiz Türkiye için muazzam teknolojik birikim ve kazanımlar getirin arkadaşlar. Her bir proje, bizi daha sofistike bir sonraki proje için deneyimlendiriyor ve cesaretlendiriyor. Hedefimiz milli hibrit motorumuzla birlikte çalıştıracağımız yerli uzay aracımızı 380 bin kilometre ötedeki Ay'a eriştirmek. Milli Uzay Programı kapsamında bu projeyi de hep birlikte yapacağız. Hibrit roket motorlarında Türkiye, dünyada ilk 4 ülkeden biri. İnşallah bu projeyi gerçekleştirdiğimizde ise bu teknolojiyi uzayda gerçekleştiren, uzayda bu teknoloji tarihçe kazandıran ilk ülke olmayı başaracağız. Sonrasında yeni uzayda, artık her yıl binlerce uydunun gönderildiği uzayda, kendi özel araçlarımızla uyduları yörüngeler arasında transferlerini yapabilen bir ülke olacağız. Ve böylelikle hali hazırda yıllık 600 milyar dolara gelen, yakın zamanda 1 trilyon dolara erişmesi beklenen uzay ekonomisinden Türkiye olarak pay alacağız" diye konuştu.
DÖNÜŞTE PARAŞÜT SİSTEMİYLE İLGİLİ BİR TEREDDÜT YAŞANDI
Bakan Kacır'ın konuşmasının ardından sahneye çıkan Alper Gezeravcı, öğrencilere ile söyleşi gerçekleştirdi.
Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonunda yaşadıklarını ve deneyimlerini öğrencilere anlattı. Öğrencilere dönüşte yaşanan gecikmenin nedenini açıklayan Gezeravcı, “Kapsülün içerisinde iniş esnasında, dönüşte paraşüt sistemiyle ilgili bir tereddüt yaşandı. Dolayısıyla o paraşüt sisteminin tekrar test edilmesi gerekiyordu. Bu testi de 24 saat içerisinde tamamladılar ve 19'u sabaha karşı artık fırlatma operasyonu için hazır hale geldik." dedi.