Bursa Teknik Üniversitesi’nde (BTÜ), ‘Bursa Teknik Üniversitesi’ni 2030 yılında nasıl görmek isteriz’ sorusuna cevap arandığı Arama Konferansı düzenlendi. 2 gün sürecek olan konferansa YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, akademisyenler, öğrenciler, kamu ve özel sektör ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Konferansta açılış konuşmasını yapan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, yaptıkları etkinlik ile 2030 yılı ve sonrasında üniversiteyi nerede görmek istediklerinin sorusuna cevap arayacaklarını ifade etti. Yükseköğretim Kurulu'nun 2023 yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu'na göre iş dünyasının mezunlardan memnuniyeti alanında BTÜ'nün devlet üniversiteleri arasında ilk 3’e girdiğini belirten Rektör Çağlar, "İlk yıllarından itibaren TEKNOFEST’in paydaşı olan üniversitemizin öğrencileri, ulusal ve uluslararası teknoloji yarışmalarında her yıl çok sayıda derece ve başarılı sonuçlar elde etmekteler. Birlikte düzenlediğimiz bu 'Arama Konferansımızın üniversitemizin geleceği için hayırlı sonuçlar getireceğine inanıyorum" dedi.
ÜNİVERSİTE KONTENJAN DOLULUK ORANI %99,8
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ise konuşmasında, Türkiye'nin 208 üniversitesi, yaklaşık 185 bin akademisyeni ve 7 milyona ulaşan öğrencisiyle son derece büyük bir kapasiteye ulaştığını açıkladı. Bu kapasiteye ulaşılmasında son 20 yılda yükseköğretim sistemine yapılan yatırımların katkısının çok önemli olduğunu ifade eden Özvar, "Ülkemizde yükseköğretime erişim talebi güçlü bir şekilde devam etmektedir. 2023 yılında 3,5 milyondan fazla öğrencimiz üniversite sınavlarına başvurmuş ve üniversite kontenjanların doluluk oranı açık öğretim öğrencileriyle birlikte %99,8 gibi son derece yüksek bir seviyeye ulaşmıştır. Bu yoğun ve güçlü talebe doğru politikalarla cevap vermek önceliklerimizden biridir" dedi
ÖNCELİĞİMİZ SÜRDÜRÜLEBİLİR VE İKLİM DOSTU KAMPÜSLER
Yükseköğretim Kurulu olarak büyük önem ve öncelik verdikleri konulardan birinin, üniversitelerin sürdürülebilir ve iklim dostu kampüslere sahip olması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özvar, "Bu çerçevede, başlatılan 'Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs' uygulamasıyla ilk etapta 11 pilot üniversite belirlenmiş ve bu üniversitelerimizin enerji verimliliğini önceleyen, doğa dostu, sıfır atık projesini benimseyen kampüslere sahip olması hedeflenmiştir" diye konuştu.
YAPAY ZEKAYI ÜLKE AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ GÖRÜYORUZ
Ülke açısından son derece stratejik bir mesele olarak gördüklerini ifade ettiği, yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Özvar, "Yapay zekâya ilişkin uzun soluklu bir hazırlık sürecinin ardından, 18 Aralık 2023 tarihinde Ankara’da, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, 28 üniversiteden 55 akademisyenin katılımıyla, 'Yükseköğretimde Yapay Zekâ: Fırsatlar ve Tehditler' başlıklı bir çalıştay düzenledik. Bunu takiben 29 Ocak’ta bu defa İstanbul’da İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ev sahipliğinde özel sektör temsilcileriyle yapay zekâ temalı bir buluşma gerçekleştirdik. Son olarak da 5 Mart’ta 20 üniversitemizin rektörlerinin katılımıyla Yıldız Teknik Üniversitesi’nde ‘Yapay Zekâ, Dijitalleşme ve Büyük Veri’ toplantısını düzenledik. Tüm bu çalışmaların sonucunda, alan uzmanı hocalarımızın değerli katkıları ve Kurulumuzun yoğun çalışmaları sonucunda hazırladığımız ve dün gerçekleştirdiğimiz Yükseköğretim Genel Kurulu’nda onaylanan Yükseköğretim Kurumlarında Bilimsel Araştırma ve Yayın Faaliyetlerinde Üretken Yapay Zekanın Kullanımına Dair Etik Rehberi de önümüzdeki hafta üniversitelerimize göndereceğimizi sizinle paylaşmak isterim. Bu rehber her alanda hızla gelişen Üretken Yapay Zekâ kullanımına dair riskleri ve fırsatları anlamaya, değerlendirmeye, risklere karşı önlem almaya katkı sağlamak üzere yükseköğretim kurumlarımızı bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır" ifadelerini kullandı.
YAPAY ZEKA ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA 5 LİSANS 12 ÖNLİSANS PROGRAMI AÇTIK
"Bu konudaki uzun süreli çalışmaların ardından 20 devlet üniversitesinde yeni programlar açtık" diyen YÖK Başkanı Prof. Dr. Özvar, "Bursa Teknik Üniversitemiz de bu üniversiteler arasında yer almaktadır. İkisi yeni olmak üzere 5 lisans ve tamamı yeni 12 önlisans programının açılması kararımızı kamuoyu ile paylaştık. Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri, Yazılım Geliştirme, Bilgi Güvenliği Teknolojisi, Veri Bilimi ve Analitiği ve Yapay Zekâ ve Makine Öğrenmesi adı altında beş lisans programının yanında ilk kez açılacak önlisans programları ise; Yapay Zekâ Operatörlüğü, Büyük Veri Analistliği, Otonom Sistemler Teknikerliği, Dijital Dönüşüm Elektroniği, Robotik ve Yapay Zekâ, Oyun Geliştirme ve Programlama, Bulut Bilişim Operatörlüğü, İmalat Yürütme Sistemleri, Kurumsal Bilişim Uzmanlığı, İnsansız Araç Teknikerliği, Ön-Yüz Yazılım Geliştirme, Arka-Yüz Yazılım Geliştirme olarak belirlendi. Gerekli hazırlıkların tamamlanmasıyla birlikte bu programlar önümüzdeki eğitim ve öğretim yılında öğrenci kabulüne başlayacaktır" dedi.
ULUSLARARASILAŞMADA HEDEF DÜNYADA İLK 5
Konuşmasında, uluslararasılaşmanın, Yükseköğretim Kurulu ve üniversiteler için stratejik hedef olduğunun altını çizen Prof. Dr. Özvar, "Bu hedef, Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Planları içinde de yer almış bir hedeftir. Bugün, ülkemizdeki üniversitelerde 198 farklı ülkeden 350 bine yakın uluslararası öğrenci öğrenim görmektedir. Bu yönüyle ülkemiz dünyada en fazla öğrenciye sahip ilk 10 ülke arasına girmiş ve yükseköğretimde küresel bir eğitim merkezi haline gelmiştir. Hedefimiz, uluslararası öğrenci sayısında dünyada ilk 5’e girmektir. Dünyanın farklı yerlerinden gelen uluslararası öğrenciler ülkemizde barış ve huzur içinde eğitim hayatlarına devam etme olanağı bulmaktadır" diye konuştu.
YABANCI ÖĞRENCİLERE SIĞINMACI YA DA GÖÇMEN OLARAK BAKMAK YANLIŞ
Uluslararası öğrencilere karşı olumsuz algı oluşturulduğunu söyleyen Prof. Dr. Özvar, "Yükseköğretim Kurulu olarak öğrencileri ve yükseköğretim kurumlarını töhmet altında bırakan mesnetsiz bazı ifade ve paylaşımlar nedeniyle dün bir açıklama yayınladık. Orada da ifade ettiğimiz üzere Türkiye’deki uluslararası öğrencilerin yaklaşık yüzde 95’i eğitimlerini kendi imkanlarıyla sürdürmekte ve ülkemizin gönüllü elçileri olarak ülkelerine dönmektedirler. Uluslararası öğrencilerin mevcudiyeti Türk vatandaşı öğrencilerimiz için herhangi bir hak kaybına neden olmamaktadır. Bu bakımdan, uluslararası öğrenciler konusuna bir düzensiz sığınmacı ya da göçmen sorunu olarak bakmak yanlış bir tutumdur. Ülkemizin bir uluslararası yükseköğretim merkezi olmasını engelleyecek her türlü söz ve davranıştan uzak durulması büyük önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı.