Ümmetin Bilderberg’le imtihanı

Srebrenitsa soykırımının 24.Yılında Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in şu sözü geldi aklıma, Ne diyordu İzzetbegoviç;

‘Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey, düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır. ’Bu anlamlı söz AK Parti’de yaşananların ardından bugünlere ne kadar da uyuyor değil mi?

Düşmanların ne dediği, ne yazdığı çok önemli değil lakin dostların, dost görünenlerin söyleyemedikleri, söyledikleri ve yazdıkları gerçekten iç acıtıyor. Baksanıza Mr. Dilipak bile Ali Babacan ve hareketine üstü kapalı methiyeler düzmüş ve olacakları fısıldamış. Ali Babacan bakanlıktan ayrıldığında, kader seçimlerinde, referandumda ortada gözükmediğinde iki çift laf etmeyenlerin şimdi çıkıp analiz yapmaları ne derece samimi. O Ali Babacan ki kuracağı partinin reklamını bile Ak partinin kurucu üyeliğinden istifa ettim diyerek yaparken...

Cumhurbaşkanımızın ümmeti parçalamayın söylemi karşısında Ali Babacan’a methiyeler düzenler, neden Ali Babacan’ın Bildenberg toplantılarına bizim bildiğimiz sekiz kez katıldığından söz etmez. Ümmeti Bildenbergçiler ve Exeterciler kurtaracaksa vay o Ümmetin haline! Allah o Ümmetin iki yakasını bir araya getirmez zaten. Ümmeti toparlamak için kuruluş ayarlarına, demokrasinin ana ilkelerine, hukuka sıkı sıkıya sarılmak ve bir an evvel milleti ayrıştırmaya son vermek gerekir. Ümmeti toparlamak şahıslardan ziyade ilkelerden, kurumsal kimlikten ve bunları sürdürülebilir kılmaktan geçer. Bizler fanilere dayalı olmayan bir parti kurup yaşatamadığımız sürece bu yaşananlar ne ilk olur ne de son. Yeni Demokrasi hareketi , arı hareketi derken şimdi Babacan ve arkasındakilerin başını çektiği hareketin hep Bildenberg temelli olması ne garip şey ! Ah ah Tırnakçı Yalısının dili olsa da konuşsa.

Tüm bunları yaparken özeleştiri de yapmalıyız. Baksanıza spordan tutun, sanata kadar birçok alanda dibe vurduk. Üniversitelerin, PİSA sonuçlarının hali ortada. Dikey mimariden tutun, çağ dışı restorasyonlara, çocuk gelinlere, çocuk ölümlerine, istismarlarına, kadın cinayetlerine, iş cinayetlerine, demiryolu kazalarına, maden kazalarına, hukuk ihlallerine, torpil ve adam kayırmalarına, çevre katliamlarına kadar toplumun birçok kesiminden yüksek oranda memnuniyetsizlik yükseliyor.

Hiç güzel şeyler yok mu ? Var, yazmaya kalksak sayfalar yetmez. Lakin siyaset nankördür ve yaptıklarınıza değil yapmadıklarınıza bakar hele bir de çıtayı çok yükselttiyseniz. Bugün ülke siyaseti artık ittifaklar ve iki kutuplu siyaset etrafında dönüyorken artık %3 ve 5'ler çok önemli. Dolayısıyla gün ayrılık  günü değil, 2023 hedefiyle birlik günüdür. Bu bağlamda AK parti çatısı altında radikal çözümler aranmalıdır. Yeri gelmişken steril, ilkeli ve geniş tabanlı butik bir AK Parti kurma arzusunda olanların AK Parti’den önemli sayıda transfer yapacaklarını duymayan kalmadı.

İyi güzel de sair nedenlerle çok titiz davranılan milletvekili belirlemede  yanlışa nasıl düşüldü ?

KALIN SAĞLICAKLA.