Borsa İstanbul’da dönen karanlık oyunların arkasındaki asıl yüzlerin yavaş yavaş ortaya çıkması, sadece bizim değil, tüm halkın haklı olduğunu kanıtlıyor.
Bakan yardımcısının eşinin borsa manipülatörleriyle ortak olduğunun ifşa edilmesi, bu kokuşmuş düzenin en net örneği. Günlerdir dile getirdiğimiz vampirlerin halkın alın terini emerek kendi ceplerini doldurduğu, artık göz ardı edilemeyecek bir gerçek.
Bu yozlaşma sadece küçük yatırımcıları değil, toplumsal güveni de derinden sarsıyor.
Manipülatörlerin arkasındaki siyasi ve bürokratik ağın açığa çıkması, adaletin sağlanması adına bir başlangıçtır.
Ancak, borsa üzerinden yapılan bu kirli oyunlar sadece buzdağının görünen kısmı.
Asıl soru, daha ne kadar yozlaşmış ilişkiler ağı gizli tutulmaya çalışılacak?
Borsa İstanbul’da sahneye konulan bu oyunlar, vampirlerin karanlıkta saklanma çabasından başka bir şey değil.
Ama unutmasınlar: "Ne kadar karanlık olursa olsun, güneş bir gün doğacak." Adaletin tecelli etmesi uzun sürse bile, er ya da geç bu kirli çark duracak.
Kendi kazdığı kuyuya düşenlerin sonu hep aynıdır; çıkmak için çabaladıkça daha da batarlar.
Zaman her şeyin ilacı..