5 Mart 2022 Cumartesi günü, TBMM’de Nükleer Düzenleme Kanunu görüşmeleri yapılmakta idi. Nükleer Kanununun düzenlemesine, sulama birliklerinde oluşan elektrik fiyatı sıkıntısını çözmek için, sulama birliklerine kendi güçlerinin iki katı lisanssız güneş santralı kurma hakkı maddesi ilave edilmişti.
Kanun, Meclis komisyonundan hiçbir değişikliğe uğramadan kabul edilerek Genel Kurula gönderildi. İşte ne olduysa Genel Kurul’da oldu. Sulama birliklerine verilen, güçlerinin iki katı kadar lisanssız santral kurma hakkı cümlesine, bir kelime evet bir kelime ilave edildi. Bu kelime; Sanayi idi. Ne var bunda diyeceksiniz? Ne olduğunu anlatayım.
Enerji piyasasında var olan ve tek hedefleri pahalı doğalgaz ve elektrik ile Sayın Cumhurbaşkanımızı hedefe koyup düşürmek olan Haramilerin, bu milleti nasıl soyduğunun ve soyacağı işte bu kelimede saklı. Kanun, Cumhurbaşkanımızın onayı sonrasında 8 Mart 2022 Salı günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Aynı gün, salı günü sabahı erkenden, Pastırması ile ünlü şehrimizin eski bakanlarının kontrolunda olan güneş paneli santralı yapan şirketin elemanları Bursa’nin bütün büyük sanayicilerine giderek, “bakın istediğiniz kanunu çıkarttık, şimdi bu santral yapım işlerini bize vereceksiniz” demeye başladılar. Hep diyoruz ya, bu zihniyetin içinde bürokrasi, iş insanı ve siyasetçiler var diye, işte o hesap. Sanayi kelimesi ilavesi ile, bu zihniyet Sayın Cumhurbaşkanımızı da kullanarak, zenginleşmeye devam edecekler.
Bununla birlikte, Bakanlık 12 Mart 2022 Cumartesi günü, yanlış anlamadınız Cumartesi günü internet sayfasında bir duyuru yayınladı. 2021 yılında bütün kriterleri açıklanmış ve hatta 40 kuruş tavan fiyattan açık eksiltme ile ortalama 21,78 kuruştan ihalesi yapılmış olan 1000 MW güneş santralı ihalesi bir kenarda dururken, 30 Mart 2022 tarihinde yapılacak olan güneş santralı lisans ihalesinin teklif alma tavan fiyatını 95 kuruşa çıkardılar. Ve hatta eskalasyon formülündeki %48 olan döviz katsayını %60’a arttırdılar. Bunu da, Nükleer Kanununa sokuşturdukları sanayi kelimesinden dolayı kısıtlı olan güneş paneli arzı karşılığında talep arttı ve dolayısı ile yatırım maliyeti arttı gerekçesi olarak söylemeye başladılar. Yani, soyguna devam.
Peki bu kadar lisanssız güneş santralı yapılacakta, elektrik ucuzlayacak mı? Veya kaliteli, kesintisiz elektriğe sahip olacakmıyız? Hayır, asla, asla, asla. Peki, neden bu santrallar yapıldığı halde elektrik ucuzlamayacak? Çünkü, kendi tükettikleri elektrikten geri kalan elektriği 1,56 TL ile 1,83 TL’den satın alma taahhütü verdiklerinden dolayı elektrik ucuzlamayacak. Bu fiyatlardan satın alınana elektriğin üzerine, dağıtım bedeli, dağıtım kârı, kayıp kaçak bedeli vs koyduğunuzda bakın bakalım elektrik ucuzlayacak mı?
Biz de diyoruz ki; neden bu santralların fazla elektriğini 2021 yılında yapılan ihale bedelinden satın almıyorsunuz? Yani maksimum 40 kuruştan. Bunu yapmazlar, çünkü 6446 ve 5346 sayılı Kanunların değişmesi gerektiğini söylüyorlar. O zaman değiştirin diyoruz, yok şimdi savaş var bununla mı uğraşacağız diyorlar. Neden böyle diyorlar biliyor musunuz? Eski cumhurbaşkanı çocukları, eski bakanlar, eski ve hali hazır milletvekilleri, bazı uyanık sanayiciler ve hatta bürokratlar, 50 watt ampul için 1 milyon watt santral kurup, fazla elektriklerini 2 TL’den satarak bu milletin üzerinden fazladan 1,5 milyar dolar para kazanıp bölüştükleri için. Fakir fukara millet çalışsın, bunlar kazansın diye.
Bütün bunların asıl amacı, milleti pahalı elektrik ve gaz kullandırarak galeyana getirip, seneye yapılacak seçimlerde Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı kışkırtmaktır. Peki, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu işlerden anlayan bir tane bile baş danışmanı veya danışmanı yok mu? Varsa ne iş yaparlar?
Biz de diyoruz ki; Ne yaparsanız yapın, ne çalarsanız çalın, sonunda yapamayacaksınız, kazanamayacaksınız, hesabını vereceksiniz.
Kalın Sağlıcakla...