İlçe Başkanı Çakır, kamuoyu araştırmalarına göre halkın en önemli gündem maddelerinin ekonomik kriz, hayat pahalılığı, işsizlik ve otoriter yönetimin baskıları olduğunu vurguladı. Çakır, eleştirilerine şu ifadelerle başladı:“Tüm kamuoyu araştırmaları ve anketlerde Türkiye gündemindeki en yakıcı sorunlar; ekonomik kriz, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, düşük ücretler, işsizlik, otoriter yönetiminin baskıları, yolsuzluklar, hukuksuzluk, yargıya güvensizlik, hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, kamu yönetiminde kayırmacılık ve liyakatsizlik diye sıralanırken son dönemde bunlara erken seçim talebi eklenmeye başlandı. Ancak hiçbir kamuoyu yoklamasında halkın öncelikleri arasında yeni anayasa yok. Buna karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhur İttifakı ortakları rutin aralıklarla yeni anayasa tartışması açıyorlar. Israrla vurguladıkları ‘darbe anayasası’ söylemine karşılık 22 yılda dörtte üçünden fazlasını kendilerinin değiştirdiği anayasayı bile sürekli çiğneyip uygulamıyorlar.”
"ANAYASA MAHKEMESİ'Nİ KAPATMA GİRİŞİMLERİ, YARGISAL DENETİMDEN KAÇMA ÇABASIDIR"
İlçe Başkanı Çakır, iktidarın Anayasa Mahkemesi’ni kapatmaya yönelik taleplerinin de yargısal denetimden kurtulma çabası olduğunu söyledi. Hüda-Par’ın Anayasa’nın değiştirilemez ilk üç maddesini tartışmaya açmak için 4. maddenin kaldırılmasını talep ettiğini hatırlatan Çakır,“Anayasa Mahkemesi’ni kapatmak isteyen iktidar ittifakı, icraatlarının yargısal denetime tabi olmasından kurtulmak istiyor. Şimdi de Cumhur İttifakı ortaklarından Hüda-Par, Anayasanın 4. Maddesinin kaldırılmasını istiyor. 4. Madde, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olma niteliklerini tanımlayan, başkentini, bayrağını, dilini, İstiklal Marşını içeren değiştirilemez ilk üç maddenin güvencesidir. Hüda-Par Genel Başkanı ilk üç maddeden rahatsızlığını ifade etmek yerine siyasi kurnazlıkla 4. Maddenin değiştirilmesini talep ederek Cumhuriyetin niteliklerini tartışmaya açmak, güvencesini ortadan kaldırmak istiyor. Oysa düşünce ve inanç özgürlüğünün teminatı olan laikliğin kendi partisi için de güvence sağladığının farkında değil.” ifadelerini kullandı.
"LAİKLİK, HERKES İÇİN GÜVENCE"
Laikliğin sadece Cumhuriyeti değil, tüm inanç ve düşünce özgürlüğünü güvence altına aldığını belirten Çakır, Hüda-Par’ın laikliğin sağladığı özgürlükler sayesinde Cumhuriyeti eleştirebildiğini vurguladı. Çakır, “Laiklik ve demokratik Cumhuriyet sayesinde ekranlara çıkıp Cumhuriyeti ortadan kaldırmaya dönük görüşlerini dile getirebiliyor. Din ve inanç dayatmalarına karşı, dini yaklaşımlardaki ayrışmalarla ortaya çıkan tarikatlar din ticaretiyle holdingleşerek zenginleşirken önlerindeki tek engel olarak laikliği görüyor. Bu kadar çok farklı tarikat ve cemaatin varlığı bile din üzerindeki anlaşmazlıkların, görüş ayrılıklarının, diğer inançları yok saymanın göstergesi iken laiklik tüm düşünce ve inanç farklılıklarının güvencesi. Hukuk devleti ise adaletin eşit yurttaşlığın teminatı olarak anayasada yer alıyor.”dedi.
"İKTİDAR, YAPAY GÜNDEMLERLE GERÇEK SORUNLARI ÖRTBAS EDİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte Müslüman Kardeşler’e laikliği savunduğunu hatırlatarak, bugünkü ittifak ortaklarının bu söylemler karşısında sessiz kalmasını eleştiren Anıl Çakır, eleştirilerini şöyle sonlandırdı: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslüman Kardeşler’in darbeyle devrilen seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi 2011’de ziyaret ettiğinde İhvan liderlerine laiklik telkininde bulunmuştu. 2016’da Mısır’dan kaçan İhvancılara seslenerek: ‘Ben Mısır’ın da laik bir anayasaya sahip olmasını tavsiye ediyorum. Çünkü laiklik, din düşmanlığı değildir.’ demişti. Şimdi Hüda-Para Anayasanın 4. Maddesiyle sorunları olmadığını söylemekle yetiniyor. Yeni anayasa çağrıları yaparken oy kaygısıyla Cumhuriyeti, laikliği, hukuk devletini savunmaya, sahip çıkmaya mesafeli duruyor.
CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, yapay gündemlerle halkın gerçek sorunlarının örtbas edilmeye çalışıldığını belirterek, CHP olarak hukukun üstünlüğünü ve laikliği savunmaya devam edeceklerini vurguladı